SİTEMİZ İLE İSİM BENZERLİĞİ OLAN MESAJLAR ALIRSANIZ LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ, BİZİMLE ALAKASI YOKTUR. DOLANDIRICI SİTE OLDUĞU KESİNDİR LÜTFEN ŞİKAYET EDİNİZ. BİZ BİR FORUM SİTESİYİZ HİÇBİR ALAKAMIZ OLMADIĞINI BİLDİRİRİZ. WHATSAPP HATTIMIZA GELEN UYARILARA İSTİNADEN BU BİLDİRİMİ YAYINLAMAK ZORUNDA KALDIK.

Örtmek kökü nedir ?

Emre

New member
“Örtmek” Kökü Üzerine: Kavramın Dilde, Toplumda ve Cinsiyet Perspektiflerinde Derin Bir Analiz

Bir kelimenin kökü, sadece dilbilgisel bir yapı değil; aynı zamanda o toplumun düşünce biçiminin izlerini taşıyan bir hafızadır. “Örtmek” kelimesi de bu açıdan oldukça güçlü bir örnek. Hem somut hem soyut anlamlarıyla Türkçede köklü bir geçmişe sahip olan bu fiil, zaman içinde yalnızca bir eylemi değil, toplumsal, dini ve kültürel kodları da taşımaya başlamıştır. Bu yazıda “örtmek” kökünü dilbilimsel, toplumsal ve cinsiyet temelli bakış açılarıyla karşılaştırmalı biçimde ele alacağız.

---

1. “Örtmek” Kökünün Etimolojik Temelleri ve Anlam Genişlemesi

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “örtmek” fiili Eski Türkçede ört- biçiminde geçer ve “kaplamak, gizlemek, saklamak” anlamlarını taşır. Bu kökten türeyen kelimeler —örneğin örtü, örtmek, örtünmek— zamanla hem fiziki bir nesneyi gizleme eylemini hem de soyut bir anlamda “koruma” ve “mahremiyet” kavramlarını karşılar hâle gelmiştir.

Dilbilimci Clauson’un çalışmasında (1972) “ört-*” kökünün Orta Türkçede “gizlemek” anlamında kullanılmasının, özellikle İslamiyet’in kabulüyle birlikte “bedeni ve duyguları gizlemek” boyutuna taşındığı belirtilir. Böylece kelime, sadece nesnel bir eylemi değil, ahlaki ve kültürel bir davranış normunu da temsil etmeye başlamıştır.

---

2. Erkek Perspektifinden “Örtmek”: Nesnellik, Veri ve Kontrol Alanı

Sosyolojik araştırmalarda (örn. Bourdieu, 1998; Connell, 2005) erkeklerin “örtmek” kavramına yaklaşımı genellikle “nesnel” bir bağlamda ele alınır. Erkek katılımcıların büyük kısmı bu kavramı “koruma”, “mahremiyet” veya “düzen sağlama” çerçevesinde değerlendirir. 2022 yılında yapılan Toplumsal Değerler ve Dil anketinde erkeklerin %68’i “örtünme” kavramını “kişisel tercih ama toplumsal düzenin parçası” olarak tanımlamıştır.

Bu veri, erkeklerin “örtmek” eylemini bireysel bir tercih kadar toplumsal işlev üzerinden anlamlandırdığını gösteriyor. Bir erkek için “örtmek”, duygusal bir eylemden ziyade “sistemin, güvenliğin, sınırın” korunması anlamına gelebiliyor. Ancak bu yaklaşım, kimi zaman bireyin öznel deneyimini görmezden gelme riskini taşıyor.

Yine de modern erkek kuşaklarında bu bakış değişiyor. Dijital çağda yetişen erkeklerin bir kısmı için “örtmek” sadece fiziksel değil, dijital gizliliği de kapsayan bir kavrama dönüşmüş durumda. Kişisel verilerin, duyguların ve mahrem alanların “örtülmesi” artık bir güvenlik refleksi hâlini alıyor.

---

3. Kadın Perspektifinden “Örtmek”: Duygular, Kimlik ve Toplumsal Etki

Kadınlar açısından “örtmek” kavramı genellikle çok katmanlı bir deneyimdir. Feminist dilbilim çalışmaları (Butler, 1990; Arat, 2016) kadınların “örtmek” eylemini yalnızca fiziksel bir örtünme olarak değil, duygusal ve kimliksel bir ifade biçimi olarak yorumladıklarını göstermektedir.

2021’de yapılan Türkiye Kadın Deneyimleri Araştırması sonuçlarına göre kadınların %54’ü “örtünmeyi” bir “kendini ifade biçimi” olarak değerlendirirken, %32’si bunu “toplumsal baskı ve aidiyet çatışması” olarak tanımlamıştır. Bu veriler, kadınların “örtmek” fiilini içsel bir yolculuk olarak deneyimlediğini, hatta kim zaman “kendini koruma” ile “kendini gizleme” arasındaki ince çizgide hissettiklerini ortaya koyuyor.

Bir kadın için “örtmek”, bazen geçmişini, bazen yarasını, bazen de toplumun meraklı bakışlarını kapatmak anlamına gelebiliyor. Ama bu örtme eylemi aynı zamanda bir direniş biçimi de olabiliyor: “Beni tanımlayamazsınız.” mesajı veren bir sessiz sembol hâline geliyor.

---

4. Toplumsal ve Kültürel Kodlarda “Örtmek”in Evrimi

“Örtmek” fiilinin toplumsal bağlamda taşıdığı anlam, kültürle birlikte dönüşür. Osmanlı döneminde “örtmek” daha çok “mahremiyetin korunması” anlamında kullanılırken, Cumhuriyet döneminde sekülerleşme ile birlikte kelimenin anlam alanı yeniden şekillenmiştir.

Bugün “örtmek” yalnızca dini bir sembol değil; aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir eylem biçimidir. Sosyal medya çağında insanlar artık “duygularını örtüyor”, “geçmişini gizliyor” ya da “benliğini korumak için maskeler takıyor.” Yani kelime, fiziki sınırların ötesinde dijital ve duygusal bir evrene taşınmış durumda.

Bu dönüşümde cinsiyetler arası fark hâlâ belirgin. Erkekler duygusal açıklığı “zayıflık” olarak gördüklerinde, duygularını örtmeyi bir tür “kendini yönetme” olarak deneyimleyebiliyorlar. Kadınlar ise toplumsal yargılarla mücadele ederken örtmeyi “kendini koruma” ama bazen de “görünmezleşme” olarak hissedebiliyorlar.

---

5. Cinsiyetlerarası Deneyimlerin Kesiştiği Nokta: Örtmek mi, Açmak mı?

Bu noktada şu soru kaçınılmaz: “Örtmek” bir gizleme midir, yoksa bir kendini ifade etme biçimi mi?

Belki de her iki cinsiyet için de cevap, “bağlama göre değişir.” Çünkü “örtmek” sadece bir eylem değil, bir niyet taşır. Kimi zaman korumak için, kimi zaman görünmez olmak için, kimi zaman da yeniden görünmek için örtülür insan.

Psikolojik araştırmalar, özellikle duygusal örtünmenin travmatik deneyimlerle yakından ilişkili olduğunu ortaya koyuyor (APA, 2019). Erkeklerin “duygusal örtünme” oranı kadınlara göre %40 daha yüksek bulunmuş. Bu da toplumsal rollerin bireyin iç dünyasındaki “örtme” refleksine nasıl yansıdığını gösteriyor.

---

6. Tartışmaya Açık Sorular: Sizce “Örtmek” Ne Zaman Bir Hak, Ne Zaman Bir Baskı?

Forumda tartışmayı derinleştirecek birkaç soru:

- “Örtmek” sizce bireysel özgürlük mü yoksa toplumsal normun bir yansıması mı?

- Duygularımızı örtmek, bizi mi korur yoksa bizden bir şeyler mi eksiltir?

- Erkeklerin “koruma” refleksiyle kadınların “kendini koruma” deneyimi arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?

- Dijital çağda “örtmek” kavramı sizce gizlilik mi, görünürlük stratejisi mi?

---

Sonuç: “Örtmek” Bir Aynadır — Kim Baktığına Göre Anlam Değiştirir

“Örtmek” kelimesi Türkçede yalnızca bir fiil değil, bir dünya görüşüdür. Dildeki kökeni kadar insanın kendini, bedenini, duygusunu ve toplumsal kimliğini koruma biçimlerini de temsil eder. Erkeklerin veri ve kontrol merkezli, kadınların ise duygu ve kimlik temelli bakış açıları, bu kavramın çok boyutluluğunu gözler önüne seriyor.

Ama belki de en doğru yorum, bu iki bakışın birleştiği yerde gizlidir: “Örtmek” bazen korur, bazen saklar, bazen de insanın kendine dönme biçimidir. Gerçek soru ise şudur: Biz neyi, kimden ve neden örtüyoruz?

---

Kaynaklar:

- Türk Dil Kurumu Sözlüğü (2024)

- Clauson, G. (1972). An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish.

- Bourdieu, P. (1998). Masculine Domination.

- Connell, R. W. (2005). Gender and Power.

- Arat, Y. (2016). Türkiye’de Kadın, Modernleşme ve İslam.

- American Psychological Association (2019). Emotional Suppression and Gender Differences Study.

- Türkiye Kadın Deneyimleri Araştırması (2021), KONDA verileri.